31 Aralık 2007 Pazartesi

Bir tutam hırçınlık , bir tutam mevsimin getirdiği huysuzluk , bir tutam işin üzerimize fırlattığı ve üzerimize sakız gibi yapışan stresi , bir tutam eşimin ailesinin hacca gidiş hazırlıklarının içerisinde bir gelin oluşum , bir tutam çalışan bayan olarak sadece birkaç ailenin ziyaretine geleceğini bilerek dipköşe yapılan bayram temizliği , bir tutam bayram , bir tutam bayramlık olarak alınan ama sonbahar giyilmesi daha uygun olan kırmızı trenchcoatun bayram hediyesi olan soğuk algınlığı , bir tutam eğitim , bir tutam günler öncesinden planlanan yapılacaklarının sadece kağıt üzerinde kaldığı bir haftalık izin , bir tutam eşimin tezi , bir tutam arkadaşımın düğünü , bir tutam eşimin rahatsızlığı veee hokus pokussss bugunovnia gelip gider , gidip gelir......

Öncelikle geçmiş bayramınızı kutluyorum.....Umarım herkesin bayramı istediği gibi , sevdikleri ile birlikte büyük bir keyif içinde geçmiştir....Bizim bayramımız eşimin ailesinin hacıda olması nedeniyle yaklaşık iki senedir hep birlikte yapılan bayram kahvaltılarını sürdürmek adına annem ve babam olmadan ablam ve fındık hanım ile birlikte yapılan kahvaltı ile başladı....Bu sene evimizde kurban telaşımız yoktu , kurbanımızı diyanete bağışladık....İki günümüz bayram ziyaretlerimiz ile geçirdikten sonra üçüncü ve dördüncü günü benim rahatsızlığım nedeniyle evimizde idik.....Pardon üçüncü günün akşamı eşimin arkadaşına bayram ziyareti için gitmiş ve eşin o akşam beni oldukça güzel bir yere akşam yemeğine götürmüştü tabii ardından kahve içmek için gitğimiz yerin manzarasını es geçmemek gerekir....:))
Bayram sonrası bir hafta izinli idim.....Ev , Hastalık , Eğitim , Düğün , Eşimin Hastalığı ne ararsan var idi....İznimi daha sonra bir ara yazarım....

Yeni Yılınız Kutlu Olsun....HAYATIMIZ BOYUNCA UNUTAMAYACAĞIMIZ GÜZELLİKLERİN YAŞANDIĞI B İR YIL OLSUN BİZLERE......

Buarada Yaz , Limon ve Kakalolusevgi sizleri tebrik ediyorum.....Allah sağlıklı bebeklerinizi kucaklarınıza almanızı nasip etsin.....Çok cici anneler olacağınıza yürekten inanıyorum....

Unutmadan bir özürüm var....Azimliciğim senden ve çekliş organizasyonunda emeği geçen herkesten özür dilerim.....Çeklişte kullanılacak " Kod No" mu firmadaki notbook'a kaydetmiş ve yine blogundan tekrar ulaşabilirim diye düşünüyordum....Fakat izinde olmam nedeniyle firmaya gitmediğim için çekiliş için "Kod No" ma ulaşamadım...İşlerimde sürekli bir sonraki adımı hesaplayıp planlayan bugunovnia bu sefer çuvalladı...Gerçekten tüm samimiyetimle ÖZÜR DİLİYORUM.....

1 Ocak ; Yılın ilk günü anlamını taşırken eşim ile tanıştıktan sonra müstakbel ve nihayetinde annemim doğum günü olarak anlam kazanmıştı ki bu seferde bloggerlar arasında farklı bir tarzı olan bir bloggerın doğum günü olduğunu öğrendim.... Biyonik Kedi " İYİ Kİ DOĞDUN , İYİ Kİ BLOGGER OLDUN , İYİ Kİ BANA O YORUMU BIRAKTIN......"

Bir hafta buralarda olmamam nedeniyle masamda biriken onlarca doküman varken şimdilik bu kadar...Bir sonraki yazımda geçen İstanbul ve Trilye fotograflarım olacak...Biyonik Kediye sözüm var.....Unutmadım....

29 Kasım 2007 Perşembe

İşte Geldim Burdayım....

Merhabalar...
Bugunovnia geldiii....Nerelerdeydim?Buradaydım....Sizlerin yazılarını okudum fakat yorum yazmadım , yazamadım yada yazmak istemedim...Tam olarak bilmiyorum.....Son yazımın üzerinden birkaç gün geçti ve haftasonu sabahın erken saatlerinde telefonuma gelen mesajı ben turkcelle ait malum reklam yada bilgilendirme mesajı olarak tahmin ederken telefonun yanına gitmeye tenezzül etmemiştim ki eşimin telefonuna da gelen mesaj sonrası üniversiteden arkadaşımın iki ay önce dünyaya gelen bebeğinin vefatını öğrendik....Allahım o ne şaşkınlık o ne garip bir duygu idi....Daha iki hafta önce bebeği görmeye gitmiş , bebeği kucağıma alamamıştım ve biraz daha büyüsün o zaman kucağımıza alır severiz demiştim içimden....Çok üzüldüm , üzgün oluşum belki de çok istememe rağmen henüz küçük olduğu için kucağıma alıp sevmeyi ertelememdi....Ben henüz anne değilim bir annenin evlat sevgisini ancak yeğen sevgisi olarak tadıyorum şimdilik ve düşünüyorum da......İnsan hayatta hiçbirşeyi ertelememeli , o an içinden ne geliyorsa tabiî ki otokontrol olayını da unutmadan yapmalı.....Acaba hayatımda başka neleri ertelemiştim , yada erteliyordum...İlkokul ve ortaokul yıllarında tüm ödevlerimi Cuma akşamından bitirmek gibi bir alışkanlığım vardı , ben ödevlerimi yaparken o akşam yayınlanan “Mavi Ay” dizisini pek nadir izlerdim...Arkadaşlarım okulda dizi ile ilgili konuşurken pek çok şeyi anlamazdım....Şimdi çok fazla önemi olmadığını düşünüyorum ama o yıllarda diğer arkadaşlarımın sohbetlerine katılamamak beni üzmüştü....İş hayatımda ise ilk altı sene her cumartesi işe kendi imkanlarım ile gelir çalışır ve yine ya kendi imkanlarım ile yada firmanın imkanları ile eve giderdim...Annem ile haftasonuna ait planlarımız hep ertelenirdi...”Anneciğim...Benim işim bugün uzun sürmez biriki şeye bakıp geleceğim....Sen hazırlan....xxx saatte xxx yerde buluşalım....Sözkonusu saat gelir annemi ararım...İşimin bitmediğini söyler ve anneciğim haftaya erteleyelim mi?”Şimdilik hatırladıklarım bunlar yada daha önemli olan ve ertelemiş olduğum için pişman olduğum şeyleri henüz yazabilecek cesareti kendimde bulamıyorumdur..... :))
Hayat her şeye rağmen devam ediyordu....Cenaze sonrası eve gelip yattım ve uyudum...Yorgunluktan değildi benim uyumam düşünmemek içindi....Ertesi gün biraz rahatsızlandım , midem ağrıdı tüm bir hafta boyunca.....
Sizlerin moralini daha fazla bozmayayım.....Yazmadığım günlerde ( yazarmış gibi hissettim kendimi şimdi ) eşim ile birlikte sinema günlerimize başladık fakat henüz eski hızına erişemedik...”Yaşamın Kıyısından” ve “Avukat” filmlerine gittik....Alışveriş yaptık....İnanır mısınız eşim kendisine bir şeyler alma isteği ile alışverişe gitmek istedi....Aşkım hep kendime bir şeyler bakmak/almak istiyorum diyerek alışveriş merkezine götürülür...Ve erkek giysileri satan mağazalarına da “ Bir bakalım Canım sadece...Belki değişik bir şeyler görürüz “ diyerek girilir ve hemen ilk görülen şeyler acele ile alınıp çıkılırdı...Bu sefer bu şekilde olmadı....Kahverengi ve krem rengi kadife pantolon , krem rengi süeter ve spor bot aldık....Ben bir tane daha pantolon ve kazak alması konusunda ısrar ettim ama isteğim kabul edilmedi...Sonra buna da şükür deyip ısrarımı sürdürmedim....Bu arada ben de boş durmadım tabiî ki....Kahverengi ve asker yeşili kadife pantolon , lacivert renginde sweat aldım...Aslında sweati eşim kendi zevkine göre seçip bana hediye aldı...:)Geçen haftasonu ise tüm kuzenler toplanıp ( dayı oğlu , eşi ve iki kızı , teyze kızı , eşi ve oğlu , teyze oğlu ve eşi , ağbim ve eşi , ben ve eşim ) İstanbul’daki kuzenimizi ziyarete gittik...Ama ne ziyaret...Ev halkı ile birlikte toplam onüç kişi oluyorduk....Küçük bir turist grubu gibiydik gittiğimiz heryerde.....Kuzenimin evi Kadıköy’deydi...Oraya vardığımızda saat 19:00 gibiydi...Bir şeyler yiyip dışarıya gezmeye çıktık...Ufak bir Kadıköy sahilinde dolaşıp , Bağdat Caddesine araba ile gittik...Niyetimiz gece Bursa’ya dönmek idi...Fakat evsahipleri Pazar günü için plan yapıp bizi bir yere göndermediler , tabii biz de dünden razıymışız kalmaya....Nostaljik bir gece oldu bizim için yer yataklarında yatıp gece geç saatlere kadar muhabbet ettik....Ertesi gün Miniatürk’e gittik...Fotolarını bir sonraki yazımda ekleyeceğim...Sonrada çok güzel bir boğaz turu yaptık tekne ile ve Eminönü’nde meşhur balık ekmek ziyafeti sonrası Bursa’ ya dönüş yoluna geçtik....Geçtiğimiz haftasonu ise cumartesi günü annem ve ağbimin eşi ile birlikte alışverişe çıktık....Altıparmak ve Zafer Plaza’yı gezdik....Anneler ile çıkılan her alışverişin bir güzelliği olduğundan bu alışverişinde güzelliği çanta idi...Evdeki çanta koleksiyonuna bir parça daha ilave edilmiş oldu....Alışveriş sonrası eve gelip eşim ile birlikte türk kahveli , çerezli , meyvalı , kitaplı ve eşimin dizisini seyrederek bir gece geçirdik....Pazar günü akşamı ise annemlere gittik ve hayamı sevdim...Canım annem bir sürü şeyler yapmıştı yine....Epey uzun bir yazı oldu sizlerin canı sıkılmadan sonlandırayım şimdilik.....

5 Kasım 2007 Pazartesi


Biyonikkedim yukarıdaki fotograflar senin için....Birönceki hafta aldığım kapşonlu hırka ve kazağa ait...İşyerinde çekindiğim için pek model gösteren fotograflar değil ama....


Denizciğim büyük ihtimalle unutmuşsundur.....Beni epey bir zaman önce sobelemiştin....Ve ben ebe diyememiştim.....Sobe ; okuduğunuz kitabın 187. sayfasındaki ilk cümle nedir? idi....Ben aynı anda birden fazla kitap okurum....Oturma odasında bulunan çeyiz sandığım üstünde eşim ve benim okumakta olduğumuz kitap ve dergiler bulunur....O yüzden ;
Gökyüzü / Reşat Nuri Gültekin ;
" Ben , etiketi seven bir adamım. "
Musa'nın Mücahiti / Ergun Poyraz ;
" Önemli olan o sapkınlara karşı toplumun nefretini göstermesidir. "





Nihayet bulunduğumuz şehrin devlet tiyatrosunun upuzun süren tatili bitti ve perde dediler....Biz de Çarşamba günü “ KAÇIK “ adlı oyuna gittik....Oyun komedi idi....Eşime de o gece defalarca söyledim...Tiyatroya gitmeyi özlemişim....Kasım ayı boyunca Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosunda gösterimde olacak oyunlar ; “ Ben Artist Olmak İstiyorum “ , “ Bir Picasso Lütfen “ , “ Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz “ , “ Neyzen “.....Tiyatro dekorasyonu yenilenmiş , salona modern bir hava verilirken , bekleme salonundaki nostalji kokan banklar , afişler olduğu gibi duruyor....Hatta blogum için fotograf çekerken ki bunun için telefonumu kullanıyordum....Görevli bayandan uyarı aldım.....Buna rağmen kendisini gözlemleyip bulunduğumuz tarafa bakmadı zamanlarda yukarıdaki fotografları çekebildim...Aslında istediğim oyuncuların sahnede olduğu bir kare idi.....Ama olamadı maalesef....
Cuma akşamı eşimin kuzenleri ile yapmaya başladığımız gün için eşimin dayısının kızına gittik....Geçen hafta işteki yoğunluğun hat safhada olması nedeniyle pek bir keyfim yoktu....Eşim de o akşam eve geç gelince bizim güne gitmemiz 21:00 geçiyordu....Erkekler Türkiye’yi kurtarırken , bayanlar Avon , Oriflame katalogunu inceleyip , sohbet ettiler...Ettiler diyorum , konu ettikleri kişileri tanımadığım için sohbete pek dahil olmadım....Dayı kızının üniversitede okuyan kuzeni de orada idi...Belki de yaşıma en yakın olması nedeniyle biz ayrı sohbet ettik , iyi de ettik.....


Cumartesi sabahı eşimle birlikte kahvaltı yapamadım....Boğazımın ağrısı ile uyanmıştım ve pastil alabilmek için bir şeyler yemem gerekiyordu....Eşimini erkenden uyandırmaya kıyamadığım için kahvaltımı yalnız yapıp pastil aldım....Eşim uyurken ev işlerinin büyük bir bölümünü yaptım....Daha sonra eşim kahvaltı yapıp malum makalelerinin başına geçti....O makalelerini okurken ben de kışlık ayakkabı ve botlarımızı çıkartıp ayakkabı dolabına yerleştirdim , haftasonu temizliğimi yaptım.....Cumartesi günü akşamı kendi annemlere yemeğe gittik...Benim güzel annem biz geleceğiz diye neler neler yapmış....Ellerine sağlık ellerin dert görmesin bir tanecik anneciğim....Eşim arabaya park yeri ararken ben tek başıma yukarıya çıktım...Kapıda canım hayam karşıladı....Kuçaklaştık , sarıldık ama benim arkama bakıyor....Eniştem nerede der gibi.....Canım her gördüğümde biraz daha büyümüş buluyorum...Akıllı hayam benim.....Ertesi günün tatil olması nedniyle Cumartesi gecesi annemlerden epey geç geldik...Buarada benim boğazlarımın durumu pek içaçıcı değildi ve sesim tüm gece kısıktı....



Pazar sabahı aslında pek sabah denilemez öğlen gibi uyandım....Tüm gece boğazımdaki gıcıktan dolayı öksürmüş ve uyuyamamıştım....Öksürdüm diyorum fakat eşim uyanmasın diye öksürüğüm geldikçe kendimi kastım ve tüm gece uyuyamadım....Artık nasıl olupta uykuya daldıysam öğlen gibi kalktım....Canım eşim kahvaltıyı hazırladı ve birlikte kahvaltımızı yaptık...Daha sonra Mudanya’ya gittik....Sahilde yürüyüp defalarca görmemize rağmen eski evleri ilk kez görürmüşçesine tek tek inceledik.....Deniz manzarası karşısında ıhlamurumuzu içip gazetelerimizi okuduk....Akşamüstü evimize gelip biraz soluk aldık ve ablamlara gidip eniştemin yeni işini kutladık...Kutlamaya ablamların arkadaşları da katıldı....Fındık hanım ve gelen misafir çocukları gelinlik giyip oynadılar......Görmenizi çok isterdim.....Saat 23:00 gibi evimize geldik....Meyvalarımızı yiyip biraz televizyon izler gibi yaptık...İzler gibi yaptık diyorum çünkü televizyonda pek izlenecek bir şey yoktu....Eşim ile birlikte haftasonuna biraz kitap okuyarak nokta koyduk.....



Biliyor musunuz?


Almanya’nın başkenti Berlin’deki Dış İlişkiler Enstitüsü tarafından düzenlenen, 60 ülkeden yaklaşık 2 bin 500 kelimenin göz önünde tutulduğu yarışmada, Türkçe “Yakamoz” sözcüğü, 3 kişilik jüri tarafından dünyanın en güzel sözcüğü olarak belirlendi.
Bu konuda yapılan açıklamada, ayın sudaki yansımasını ifade eden “Yakamoz” sözcüğünün, orijinalliği, anlamı ve kültürel önemi açısından birinciliğe layık görüldüğü bildirildi.Yarışmada ikinciliği, horlamak anlamına gelen Çince “Hu lu” kelimesi kazanırken, üçüncülüğü de Afrika’daki Luganda dilinde “düzensiz” anlamına gelen “Volongoto” sözcüğü elde etti.

30 Ekim 2007 Salı

Tüm Türk Milletinin Cumhuriyet Bayramı Kutlu Olsun......
Canım Ağbiciğim Doğum Günün Kutlu Olsun.....Sana yakışan bir günde doğmuş olmanın gururunu yaşıyorum......

Çok uzun sayılmayacak bir aradan sonra Merhabalar…Ben nerelerde miyim?Buralardayım da….Geçen hafta yaşanan üzücü olaylardan sonra kolum kanadım kırılmış şekilde dolaşıyorum…İlk verdiğimiz şehitlerimiz değil ama nedense çok etkilendim….Tıpkı cefakar , sabırlı milletimiz gibi benim için de bardağımı taşıran son damla niteliğinde idi bu yaşananlar…..Pazartesi günü yoğun bir işgününden sonra evde çok keyifsizdim….Bir o kadar da öfkeli…Salı günü akşamı ise biraz daha kendime gelmiş şekilde en azından eşimle birlikte yediğimiz akşam yemeğinden tat aldım…Yine aynı akşam eşim makale okurken ben de bu aralar her bayanın yapmakla uğraştığı yazlık kışlık kıyafet olayına girdim….Yatak odası dolapiçi örtülerini yıkayıp , ütüledim , dolap içlerini sildim….Ardından eşim ve benim gelecek yaz giymeyi düşünmediğimiz kıyafetleri ayırdım , diğer yazlık kıyafetleri hurçlara yerleştirdim ve kışlık kıyafetlerimizi çıkardım….Bu işlemin ilk yarısı olan eşimin kıyafetleri bölümünü Salı akşamı yapabildim , bitirdiğimde ise saat epey geçti….Çarşamba akşamı üniversiteden arkadaşımın yeni doğan bebeğini görmeye gittik….Yeni doğan dediğime bakmayın iki ayı geçmişti….Biz tatilde iken doğum haberini almış ve telefon ederek kutlamış idim….Bebek görmeye hemen gidemeyenlerdenimdir…Anne biraz kendini toparlasın , dinlensin , bebeğine alışsın , bebek ise anne karnından sonra hayatını devam ettireceği ortama biraz adapte olsun diye düşünenlerdenim…Üniversite grubum ile bebek bahanesi ile birlikte görüştük….Çok geç olmadan saat 22:00 gibi ziyaretimizi mümkün olduğunca kısa tutarak arkadaşlardan ayrıldık….Eve geldiğimizde eşim ile birlikte bir şeyler okuyup bir akşam önceki yorgunluğumdan dolayı saat 00:30 gibi yattık…Perşembe akşamı ise kışlık yazlık işlemini benim kıyafetlerim için de yaptım…Ama bu işlem oldukça uzun sürdü….Bayanların detayları şal , flar , kemer ,vs. aksesuarlarımdan dolayı ……Cuma akşamı bir akşam önceden hazır yemeğimiz sayesinde epey zaman kazanarak , çalışma odası olup kış aylarında benim çamaşır odası olarak kullandığım odayı temizledim , çamaşırlarımızı yıkadım ve astım….Eşimin annesinin biraz hasta olduğunu öğrenince içimize sinmedi ve annemlere gittik…Neyse ki annem iyi görünüyordu , nezle birazda yorgunluk….Annemlerden saat 00:30 gibi kalkıp evimize geldik….



Eşim ve ben gezmeyi , yeni yerler görmeyi oldukça seviyoruz….Resmi tatillerin haftasonu ile birleştirilip blok olan tatiller bizim ve gezilerimiz için harika olur…Ama bu sefer yazımın başında bahsettiğim ruh halinde olmam(ız) ve eşimin yetiştirmesi gereken bir tezi olunca….Bu üç günlük tatilde evdeydik….Cumartesi sabahı mümkün olduğunca erken kalktım….Kahvaltımızı yaptıktan sonra eşim çalışma odasına doğru ilerlerken ben de temizliğime başladım….Süpürdüm , toz aldım , yerleri sildim , mutfağı , banyoyu ve balkonumuzu temizledim…( temizledim kelimesi burada çok geniş bir anlam taşımaktadır….Zira sabah saat 10:00 sularında başlayan ve akşam saat 19:00 gibi biten haftasonu temizliği kıvamında olması gerekirken kantarın topuzunu kaçırarak sadece ders çalışan eşime kahve , meyva , çikolata ikramları yaparak küçük araların verildiği bir işlem… )



İşim bittiği gibi hazırlanıp eşim ile birlikte dışarıya yemeğe gittik…Aslında planlarımızda yemek sonrası sinemaya gitmek vardı…Fakat istediğimiz filmin saatini gördüğümde o kadar dayanabilir miyim diye kendime sordum…Zira birazcık!!! Yorgun gibiydim…Biz de eşim ile birlikte Carrefoursa’da bulunan kitapçıya gidip biraz kitaplara baktık , daha sonra evde film keyfi için birkaç CD , abur cubur , mizah dergileri aldık…Bir de evden çıkarken hiç düşünmediğim ama vitrinde görünce gözlerimin parladığı ve eşimin de bendeki ışıltıyı görmezden gelmemesi sonucunda iki adet biri mürdüm diğeri siyah olmak üzere ( mürdüm olan spor kapşonlu hırka , siyah olan ise klasik fakat kapşonlu kazak ) hırka ve kazak aldık….Eve geldiğimde mizah dergisinden bir tanesini okudum , aldığımız hırka/kazağı elde yıkama programında yıkadım ve günün verdiği yorgunluk yüzünden fazla bir şey yapamadan uyudum….


Pazar sabahı oldukça dinlenmiş ve biraz da morali yerine gelmiş olarak uyandım…Keyif ile özenle hazırlanmış ve hoş bir sohbet ile keyfinin daha da arttırıldığı uzun bir Pazar sabahı kahvaltısından sonra ortalığı biraz toparlayıp eşim ile birlikte şehrimizde yapılan “HEPİMİZ MEHMEDİZ” mitingine gitmeye karar verdik….O çoşku ile ablamlara ve ağbimlere de haber verip miting yerinde buluştuk….İstiklal Marşının okunduğu , Hepbirlikte Gençliğin Atatürk’e Cevabının söylendiği , Şehit annelerinin , Rektör Yardımcısının konuştuğu , kalabalık bir o kadar kendini bilen ve kontrollü bir miting heyecanı yaşadık...Kah gözlerimden akan yaşlara engel olmayıp , daha doğrusu olmak istemeyip , sesimin çıktığı kadar , kim ne der , beni görseler ne düşünür demeden , marş söyleyip yeğenlerimiz ile birlikte bayrağımızı salladığımız çok güzel bir miting idi…Günlerdir içimdeki hüzün , öfke orada Türk olma mutluluğuna , gururuna dönüştü….



Miting sonrası ablamlar ile birlikte Misi Köyüne gidip , dere kenarında bulunan çay bahçesinde çay içtik…Fındık hanım oradaki ördeklere ekmek atıp biraz oynadıktan sonra havanın serinlemesi ile birlikte evimize geldik….Eve gelip zaman kaybetmeden piliç sote ve pilav yaptım ve akşam yemeğimizi yedik…Eşimin takip ettiği diziye kadar tüm ütülerimi açık televizyon karşısında fakat televizyon seyretmeden yaptım….Eşimin dizisini beraber seyrettikten sonra eşim çalışma odasında makalelerin yanına giderken ben de oturma odasında cips , mizah dergilerim ve CD filmim ile birlikte baş başa kaldım…



Pazartesi günü ise sabah çok hafif bir kahvaltı sonrası , biraz ortalığı topladım , bir gece öncesi bitiremediğim filmin ikinci CD’ sini izledim….Daha sonra cumartesi gününden eşime söz verdiğim mercimek yemeğini yaptım...Mercimek yemeğim pişerken haftaiçi yemek yaparken büyük kolaylık sağlayan soğan poşetlerini hazırladım…Soğanları rondoda kıydıktan sonra birer yemeklik olacak şekilde buzdolabı poşetlerine koyup , poşetlerin havasını alarak ağzını bağlıyor ve derin dondurucuya koyuyorum….Haftaiçi ise akşama yapacağım yemeğe göre sabah evden çıkarken poşetlerden bir tane alıp buzdolabının normal rafına koyuyorum , eve geldiğimde çoktan çözülmüş olduğu için zaman kaybetmeden yemeğin soğanını kavurmaya başlamış oluyorum bile….Yemeğimizi piştikten sonra soğumasını bile beklemeden yiyip , hazırlanıp evden çıktık….29 Ekim biricik ağbimin doğum günüdür…..Ağbime doğum günü hediyesi , enişteme ise gecikmiş doğum günü ve yeni işi için hediye , evimiz için sebze / meyva alıp annemlere gittik….Hayam ile birlikte çok eğlenceli zamanlar geçirip , canım ağbimin doğum gününü kutlayıp , bir haftadır görmediğim annem ve babam ile sohbet edip saat 23:30 gibi evimize geldik….

23 Ekim 2007 Salı

BAŞIMIZ SAĞOLSUN....

Uzun süredir karşı karşıya kaldığımız , her geçen gün giderek artan namertçe yapılan saldırılar yüzünden kaybettiğimiz Şehit Mehmetçiklerimize Allah'tan rahmet , ailelerine de sabırlar diliyorum...Şuan aklımdan ve kalbimden geçenleri kelimeler ile ifade etmek oldukça zor....Ne söylenebilinir ki!!!




İSTİKLÂL MARŞI

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;



Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.


O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;


O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilal!



Kahraman ırkıma bir gül! ne bu şiddet bu celal?


Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal,


Hakkıdır, Hak'ka tapan, milletimin istiklal!

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.



Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım;

Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım;


Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,



Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.


Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar.


"Medeniyet!" dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın!



Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.


Doğacaktır sana vaadettiği günler Hak'kın;


Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri "toprak" diyerek geçme, tanı!



Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.


Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı;


Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?



Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda!


Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda,


Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda



Ruhumun senden ilahi, şudur ancak emeli;

Değmesin mabedimin göğsüne na-mahrem eli!


Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli,


Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli


O zaman vecdile bin secde eder varsa taşım;


Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,


Fışkırır ruh-i mücerret gibi yerden naşım;


O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal;



Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal!


Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal.

Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;


Hakkıdır, Hak'ka tapan milletimin istiklâl!

MEHMET AKİF ERSOY

22 Ekim 2007 Pazartesi




Cuma günü akşamı eşimin işyerinden arkadaşının veda yemeği vardı....Eşlerin de katıldığı bir davet olduğundan iş çıkışı eve gitmeden yemeğin olduğu restauranta gittik...Uzun süren bir yemek sonrası saat 22:30 gibi evimize geldik....Eşim doktora tezi üzerinde çalışırken ben de çamaşırları yıkadım , evi süpürdüm , toz aldım....Birazda kitap okuyup saat 1:30 gibi yattım....

















Cumartesi sabahı uyku tutmadı ve saat 08.00 gibi kalktım...Aşkım uyanıncaya kadar geceden kalan evişlerini bitirdim....Zamanlamam çok iyiydi , tam işim bitmişti ki aşkım uyandı....Güzel bir kahvaltı yapıp ardından da türk kahvesi keyfi yaptık...Daha sonra hazırlanıp saat 14:00 gibi evden çıktık...Yeğenimiz hasta olduğundan ablamlara uğrayıp bir kendisini görmek istedik...Bir gittik ki ablamı fındık hanımdan ( ablamın kızına bulduğum isim ) daha hasta bulduk....Hasta ziyareti kısa olur mantığı ile oradan ayrılıp , tophane'ye gittik...Dana öncesi kendi annem ile telefonda konuşurken sesi biraz sıkkın gibi gelmiş bu durumu da eşime söylemiştim...Eşimin içine sinmedi ve annemleri de alıp hepbirlikte gezmeye gitme teklifinde bulundu...Haber vermek için telefon ettiğimde annemin zaten altıparmakta olduğunu öğrendik ve 5-10 dakika içersinde annemi altıparmaktan aldık...Babamın işi olduğundan gelemedi....Tophaneye gittik , biraz Bursa manzarası seyrettik , biraz kebap yedik , biraz da Osmangazi ve Orhangazi Türbelerini ziyaret ettik...


Annemi eve bırakmak ve de babam ile biraz görüşmek için Altıparmak'a annemlere gittik...Ağbimler de orada olduğundan hayaa ( ağbimin oğluna bulduğum isim ) mı sevdim sevdim sevdim....Tatlı yiyelim tatlı konuşalım diyerek annemin o güzelim tatlılarından yedik ve heykele gittik...Uzun zamandır karakalem konusunda bir kursa gitmeyi düşünüyordum , iş yoğunluğunu ve yorgunluğunu bahane de ediyordum...İnternette kurs değil de atölye şeklinde çalışan ve çalışma saatleri daha kabul edilebilir olan bir program ile karşılaştım...Sanat Atölyesine giderek programlar , kayıt işlemleri hakkında bilgi aldık...Bu hafta içersinde hobi atölyesinin çalışma konusu belli olacak ve kayıt olacağım....Eğer büyük bir aksilik olmaz ise....Atölyeden sonra uzun süredir ayrı kaldığımız kitapevine gittik...Yeni çıkan kitapları inceledik...Eşime " Etkili Dinleme " , " Hızlı ve Etkili Okuma Sanatı " isimli gelişim kitapları , bana " Veda " , " Namaz Hocası " ve akşama ziyarete gideceğimiz eşimin arkadaşının kızına da pembiş pembiş okuma kitapları aldık...Saat 20:00 gibi Ankara yolu üzerinde oturan eşimin arkadaşlarına gittik....Çayımızı içtik , lezzetli pastaların tadına baktık....Giderek koyulaşan muhabbetimizi de türk kahvesi içerek sonlandırdık....Saat 00:00' ye geliyordu ki eve gelmiştik...


Pazar sabahı Cumartesi sabahının aksine saat 12:30 gibi uyandım...Eşim çoktan kalkmış ve çayı demlemişti....Ben de kahvaltıyı hazırladım fakat aldığımız haberlerden dolayı ağzımızın tadı yoktu...Öylesine yapılan bir kahvaltıdan sonra televizyondan gelişmeleri takip ettik...Referandum için oy kullanmaya oradan da alışverişe gittik....Eve geldiğimizde aşkım hem televizyondan gelişmeleri bana aktardı hemde aldıklarımızı yerleştirmeme yardım etti....Yerleştirme ve düzenleme işi bittikten sonra eşimin babası için tavuklu mantı yaptık....Saat 18.00 gibi başlayan mantı maceramız saat 20:00 ye yakın bitti...Tenceremizi aldığımız gibi annemlere gittik....İlk deneme için güzel sayılabilinirdi ama annemlerin yaptığı mantının epey uzağında idi....Mantılarımız yedikten sonra evimize geldik....Ben mantı sonrası mutfağımı temizlerken annemler annemlere geleceklerini haber veren telefonu etti....Tekrar annemlere giderek , annemler ( eşimin ) , annemler ( kendi ) ve ağbimler hepbirlikte kek , börek ve alman pastası eşliğinde çayımızı içtik....Hayaa ile oynadık....Hatta evin gelini olarak yaptığım servis sekteye bile uğradı hayaa ile oynarken....Hayaa' nın uykusu geldiğinden vede bugünün işgünü olması nedeniyle erkenden gittiler...Biz de bulaşıkları makinaya yerleştirip , mutfağı biraz toparladıktan sonra evimize geldik...Bir haftasonu da böyle dolu dolu geçmiş oldu...

19 Ekim 2007 Cuma









Bayram sonrası ziyaretlerimiz devam edecekti...:))) Gülüyorum...Gerçi eşim ile bunu planlarken gerçekleşmeyeceğini biliyordum...Çünkü bayram sonrası üzerinde çalıştığımız projelerin en sıkıntılı dönemleri başlıyordu...Numune sunumu...Allahım ne büyük azaptır...Şimdi sizleri teknik konular ile rahatsız etmeyeyim...

Pazartesi ve Salı akşamı evde eşimle başbaşa zaman geçirdik...Yemekten sonra karşılıklı türk kahvelerimizi içtik....Aşkım kitap okurken ben de Pazar günükadığım çamaşırları ütüleyip yerleştirdim....Daha sonra çekirdek çıtlattık...Çok özlemişiz....DVD stoğumuz tükendiği için evde film keyfi yapamadık....Haftasonu bu konu üzerinde çalışmalıyız....Firmada numuneler ile uğraşırken epey yorulmuşum , eve gelirken erkenden yatacağım hiçbirşey yapmayacağım diye kendikendime konuşmuştum....:)))

Çarşamba akşamı eşimin ailesi ile birlikte idik...Eşimin babası emekli milli takım antrenörü ve şuan branşı ile ilgili teknik bir kitap yazıyor....Eşim de eski bir milli sporcu olarak babama yardım ediyor....Babamın çizdiği teknik duruş , hareketlerini gösteren resimler taranarak bilgisayara aktarıldı ve ıklamaları yazıldı...Ben de annem ile birlikte çay ve dizi keyfi yaptım....Eşim ile birlikte pek televizyon seyretmeyiz , takip ettiğimiz birkaç programın dışında....CD , DVD dediğinizde ise akan sular duruyor bizim için....Bir gecede iki film izlediğimiz zamanlar çok oldu....

Perşembe akşamı ise eşim doktora tezi ile ilgili yabancı makaleleri okurken ben de salonumuzda ufak tefek dekorasyon değişiklikleri yaptım ve gümüşleri parlattım....Sonra da ikimizde yorulmuş olacağız ki geç yatma alışkanlığımız ve geleneğimize aykırı davranıp bizim için erken olacak 23:30 gibi yattık....Herkese keyifli haftasonları diliyorum.....Görüşürüz....

16 Ekim 2007 Salı

BAYRAM FOTOGRAFLARI....

Eşim , ben , annem ( eşimin ) , babam ( eşimin ) , ablam ( eşimin ) ve yeğenimiz / 1. Gün / Annemlerdeyiz.....






Eşim , ben , babam , annem , yeğenim , yengem ve ağbim / 1. Gün / Annemlerdeyiz....




Ben , annem ve ağbimin eşi .....( Yenge kelimesini pek sevmiyorum , bana soğuk bir tanım gibi geliyor ) / 1. Gün / Annemlerdeyiz....




Ağbim , babam , eşim ve yeğenimiz / 1. Gün / Annemlerdeyiz....





Büyük teyzemn damatı , oğlu , ağbim , küçük teyzemin oğlu , dayımın oğlu , büyük teyzemin oğlu , eşim ve dayımın küçük torunu / 2. Günün Akşamı / Büyük Teyzemlerdeyiz....( Dayımlarda yemeğimizi yedikten sonra hep birlikte büyük teyzemlere çay içmeye gittik...)






Eşim ve Ben / 2. Günün Akşamı / Büyük Teyzemlerdeyiz....






Ben ve Annem / 1. Günün Akşamı /Annemlerdeyiz.....( İlk günün yorgunluğu nedeniyle giyilen çok rahat anne pijaması )




























BAYRAMIMIZ....







Öncelikle herkesin geçmiş bayramını kutluyorum...Umarım herkes ileride tebesüm ile hatırlayacağı şekilde bir bayram geçirmiştir...Bana gelince ;



Arife günü çalışmadığım için temizliğin son rotuşlarını ve bayramlıklarımızın ütülerini yapıp eşimle birlikte Ulucami'nin bahçesinde bu yılın son iftarını yaptık...Oldukça keyifli idi...Camii ziyaretimizden sonra Zafer Plaza'da kısa bir gezinme turu atıp kıyafetime uygun toka alıp daha doğrusu eve döndük....


Bayramda ise ,

1. Eşim bayram namazına giderken ben de kahvaltı için annemlere ( eşimin ) gittim...Namaz dönüşü oldukça kalabalık ve neşeli kahvaltı yapıp biraz ortalığın toplanmasında annemlere yardım ettim...Eşim ve babamın mezarlık ziyaretinden gelmesinden sonra evimize gelip bayram için hazırlanmaya başladık...

2. Bayramlıklarımız ile tekrar annemlere ugrayıp bayramlaştık ve o güzelim baklavanın tadına baktık...

3. Eşimin ailesi ile bayramlaştıktan sonra kendi annem ve babamlara gittik...Orada ağbimler ile buluşup annemim güzelim çerkez ekmeğinin , turşunun , yaprak sarmasının ve de baklavanın bayramlık hatırlarını sorduk...Sağolsun annem her bayram büyük bir tencere yaprak sarması ve de tepsilerce çerkez ekmeği yapar...Kendimizce bayram geleneklerini yaşatmak adına....

4. Annemlerde kısa bir süre oturduktan sonra çünkü akşama yemeğe tekrar geleceğimiz için , eşimin sırasıyla yeşilde oturan dayısı , muradiyede oturan dayısı ve gazcılarda oturan amca hanımına bayramlık ziyaretlerimizi yaptık....Bayramdan bayrama görüşüldüğü için bizim ziyaretlerimiz biraz uzun sürdü ve akşam yemeğine zor yetiştik...

5.Koşuşturma içersinde birinci günü bitirmiştik bile....Enfes bir bayram yemeği , çay , kahve , meyva servsleri ve bir o kadar da güzel hoş sohbetten sonra annemlerden epey geç ayrıldık...

6. İkinci günün kahvaltısını evimizde eşim ile başbaşa yaptık...Tekrar bir hazırlanma trafiğinin ardından annemler ve ağbimler ile yolda buluşup babamın dayılarına gittik....

7. Büyük dayılarımızı ziyaret ettikten sonra babamın doğduğu köye dedem ve babaannemin mezarlarını ziyaret etmek için gittik...Bir saat süren yolculuktan sonra babamın büyük dayısı , halası ile bayramlaştık....

8. Babamın köyünden ayrılıp aralarında yaklaşık 45 dakikalık bir mesafe olan annemin köyüne gidip dedem ve annanemin mezarlarını ziyaret ettik...

9. Köyden saat 17:00 gibi ayrılıp dayımlara gittik...Ben kendimi bildim bileli bayramın ikinci günü annemin akrabaları ziyaret edilir....Ziyaret edilir derken hepimiz dayımlarda toplanırız....Bu bayram da ; dayım , dayımın eşi , dayımın oğlu , eşi ve iki kızları , büyük teyzem , büyük teyzemin eşi , büyük teyzemin kızı , eşi ve oğlu , büyük teyzemin oğlu ve eşi , annem , babam , ağbim , yengem , yeğenim , ben , eşim , küçük teyzem , küçük teyzemin eşi , küçük teyzemin oğlu , eşi.....Aramızda küçük teyzemin kızı ve eşi yoktu bu bayram....Onların dışında kadromuz tamamdı..Hatta geçen bayrama göre iki yeni üyemiz vardı...Teyzemlerin gelinleri....Herikisi de dört ay ara ile ailemize katıldı...Gülüş cümbüş içinde bıcır bıcır saatler geçirdik...Fotograf çekindik , büyüklerimizin yaramazlıklarını dinledik , küçükleri sevdik hatta zaman zaman kızdırdık...Kendimi bildim bileli yapılan bu buluşmalar bana büyük keyif verir....Bayram şenliğinden ayrılabilmemiz epey geç oldu....Eve gelip yatmamız saat 03:30 gibiydi....

10.Geç yatınca doğal olarak üçüncü gün geç kalktık...Kahvaltıyı hazırlayıp , tam eşim ile çaylarımızı içiyorduk , kapı zilimiz çalındı....Komşularımız bayramlaşmaya gelmişler....Eşim ile halimiz o kadar komikti ki komşukarımız evimize ilk defa geliyor ve biz eşortmanlar ile karşılıyoruz onları....Aklıma geldikçe sabah geç kalktığım için kendime kızıyorum.....Komşularımız gittikten sonra biz de hazırlanıp eşimin kuzenine , halama ve amcama giderek bayram ziyaretlerimizi şimdilik tamamladık...Şimdilik diyorum çünkü daha eşimin bir akrabası , arkadaşlarımız , annemin çok samimi olan iki komşuları ve bizim iki komşumuz var.....Eve gelip yemeğimizi eşimin takip ettiği dizi seyrederken yedik.....Bizim bayramımız bu şekilde geçti.....






















































8 Ekim 2007 Pazartesi

Dün haftasonu yapabildiklerim ve yapamadıklarım ile ilgili yazacaktım fakat sadece kandil yazımı hazırlayıp yayınlayabildim...Geçikmişte olsa işte haftasonum;



Cuma akşamı annemlere ( eşimin ) dayımlar ( eşimin ) iftara davetli idi...Doğal olarakta ben , ablam , eniştem ve yeğenimiz ( daha henüz kendilerine kısa isimler bulamadım ) olarak ablamlar da sofrada yerimizi almıştık...Aşkımın o akşam uzun süren bir toplantısı olduğundan yemeğe yetişemedi , çay servisini de ucundan yakaladı....Annem iftar için birbirinden lezzetli yemekler yapmış nede olsa yılların tecrübesi değil mi?Yemek dahil olmak üzere o akşam ki tüm servisler evin gelini/kızı olarak bana aitti....Büyük bir zevkle kahve , çay , tatlı ve meyva servislerini yaptım...Nede olsa çerkez kızıyım....O akşam epey bir geç saatte eve gittik...





Bir de Cumartesi günü çalıştım...Durun durun hemen benim için üzülmeyin :)))Öğlene kadar çalıştık...Gerçi elde olayan nedenlerden dolayı öğle saatini biraz geçti....Cumartesi günü firmadan eve geldiğim gibi kendimi yarım kalan temizliğimin içinde buldum...İşim oldukça stresli gerçi stressiz bir meslek / iş var mı?İş stresi , zihin bulanıklığı ve yorgunluğundan kaynaklanan asabiyetimi , aslında cadılığımı evim ile ilgilenerek , temizlik yaparak azaltıyorum...Cuma akşamı , aşkım yolda gelirken telefon ederek cumartesi günü için bir planımız olup olmadığını sordu...Telefonda da diyemiyorum ki " Canım , ben yarın çalışacağım..." , ben lafı ağzımda gevelerken eşim yarın kendisinin çalışması gerektiğini söyledi....Hem rahatladım....Rahatladım ; nedense eşimi evde yalnız bırakmaktan hoşlanmıyorum...Hem üzüldüm....Üzüldüm ; kendisi bu aralar oldukça yoğun...İş , eğitimler derken birbirimizi çok az görmeye başladık....Konu nerden nereye gelmiş....Hiç farkında değilim :))))Eşim gelinceye kadar temizlik olayı kolaylanmıştı , tam mutfağa girip iftar için birşeyler hazırlayacaktım....Annem eşimi arayıp benim haftasonu da çalışıp yorulacağımı ve bu yorgunluk üzerine iftarlık birşeyler hazırlamakla uğraşmamam için bizi iftara çağırdı...Cumartesi akşamı da annemlerde idik....Ama bu seferki misafirliğimiz kısa sürdü...Yemekten sonra hemen eve gönderildik :))



Pazar günü yardımcı teyzem geldi...Uzun zamandır görüşemiyorduk....Kalan işleri de kendisi hallettikten sonra ; misler gibi kokan , pırıl pırıldayan bir evimiz oldu....Pazar akşamı eşim , ben , annem ( kendi ) , babam , ağbim , eşi ve yeğenimiz Mudanya' ya iftara gittik...Mudanya'ya giderken yol üstündeki marketten hediyelik bayram çikolatalarımızı alıp , cici cici ambalajlattırıp , arabamızın bagajına yerleştirdikten sonra yola devam ettik....İki kişi olmalarına rağmen ambalajlama işi epey sürdü...Her iki taraftandan kalabalık bir aileye sahip olunca....Ezan biz otelin kapısında iken okundu...Annemler ve ağbimler çoktan gelmişler ve masaya oturmuşlardı....Canım yeğenim kalabalıktan pek hoşlanmıyor , sıkıldı , ağladı , otelin bahçesine çıktığımızda denizi gördüğünde ise tüm neşesi yerine geldi...Koşturdu , tamam tamam koşturduk.....Abidik kubidik konuştu , tamam tamam konuştuk....Yorulduğunda ise kendini yere bırakıverdi , durun durun ben değil...Özlemiştim ...Bir haftadır görmüyordum...Öptüm , öptüm....Hala deyişi hala kulaklarımda....Saat 21:00 gibi oradan ayrıldık....Dönüşte aşkım ile konuşurken farkettik ki biz kendimize bayramlık almamışız....Zaten dönüş yolumuzun üzerinde olan Korumax'a gidip bayramlıklarımızı aldık...Park Bravo'dan aldığım trikonun içine , 196 adet mağazanın bulunduğu alışverişmerkezinde giyilebilecek dantelli bir badi , bir de eşime gömlek bulamadık...Ama alışverişin tamamını yaptık...Bu arada Korumax'taki tüm magazalar bayram nedeniyle saat 23:30 kadar açık...Duyurulur.....Eve geldiğimizde eşimin iki sezondur takip ettiği dizinin sona yakın kısmını meyva sularımızı içerek izledik....Ama oda ne ; ramazan boyunca en erken yattığımız gece sahura kalkamadık...Annem defalarca telefonumuzu çaldırmasına rağmen , eşim uyandığımız anlamına gelen geri aramayı yapıp tekrar uyumuşuz...Ezan okunurken uyandık....Tabi dün kandil olduğu için orucumuzu akşam yediğimiz ile tuttuk...Çok fazla etkilenmedim , Allah yardım etti...



Pazartesi iş çıkışı Özdilek'e giderek bulamadığımız gömlek ve badiyi alarak bayram alışverişini bitirdim...Minibüsten inip metro durağına doğru koşar adımlarla ilerliyordum ki eşim arayıp , iftar için ablamlarla birlikte Eker Çiftliğine gideceğimizi söyledi...Oley hemde ikinciye oley....Çok yorulmuştum....İftarımızı yaptık , bahçesinde çayımızı içtik , hava çok güzeldi... Kandil olması sebebiyle biraz erken kalktık , gelirken annemleri ( eşimin ) camiye bıraktık , evimize geldik , aşkım kıyafetini değiştirerek camiye gitti...Geldiğinde ise annem , babam , ağbim ve diğer büyüklerimizi telefon ile arayarak kandillerini kutladık ....Huzur dolu bir gece idi.....



Yaptıklarım bu kadardı...Ya yapamadıklarım daha doğrusu yapamadığım; kuaföre gidip bakım , kesim yaptıracaktım...Olmadı ....Zaman kalmadı...Şimdi de bayrama bu kadar yakın saçlarımı kestirmek istemiyorum...Şimdi malum kuaförler ana baba günü gibi...Bu kalabalığın içersinde aceleye gelmesini istemiyorum , Aslında yıllardır gittiğim kuaför...Mezuniyet balom , mezuniyet günüm , nişanım , kına gecem , düğünüm gibi çok çok özel günlerde saçımı ve makyajımı , birçok eş dost , akraba düğünlerinde fönümü , kendisine teslim ettiğim yer...Tanışıklığımız çok uzun ama yinede bayram sonrası kestirebilirim gibi geliyor....Şimdilik bu kadar.....Görüşmek üzere.....

KADİR GECEMİZ...

KADİR GECEMİZ MÜBAREK OLSUN....



Sema kapılarının açılarak esenlik ve güvenliğin her tarafa yayılacağının, Cenab-ı Mevlâ’ya açılan ellerin, yükselen dua ve yakarışların kabul edileceğinin bildirildiği bu geceyi “bin aydan daha hayırlı” kılan, Kur’an-ı Kerim'in bu gecede indirilmesidir...

4 Ekim 2007 Perşembe

YORGUNUM....ÇOK YORGUNUM...

Dün bir bugün iki bloga yazalı ne kadar süre oldu da hemen şikayete başladın diyeceksiniz...Haklısınız...Dün gece yatmadan önce bugün yazacaklarımı düşünmüştüm...Ama sabah olupta işe gelip bilgisayarın karşına geçtiğimde kendimi oldukça halsiz hissettim...Kendimi ya atom karınca yada süpergirl falan zannediyorum herhalde....Neden mi?Dün akşam iftarda annemlerde ( eşimin ) idik...İftara gidinceye kadar ; oturma odası ile çalışma odalarının halılarını sildim...Çalışma odasının örtülerini yıkadım...Çalışma saatlerimizde geçici bir değişiklik yaptık 1 saat erken çıkıyoruz , bir de kestirme bir yol bulunca eve 1,5 saat erken gelmiş oldum... Eşim gelinceye kadar boş durmayayım dedim...Yorgun göründüğümüz gerekçesi ile annemler tarafından yemek sonrası erkenden eve gönderildik...Eşim eve geldiğimizde tv,çekirdek ve koltuk üçlemesini yaptı ve ardından yattı...Ben ise boş durmayarak ( nedense ) banyo ve wc 'yi güzelce temizledim...Boyum türk kadınlarının boy ortalamasını düşüren bir etkiye sahip olduğundan fayansları silmek epey bir zor oldu...Ben zorluklar ile mücadele ederken çıkardığım sesler eşimi uyandırdı...Hazır uyanmış iken tekrar kalkmamak için sahurumuzu saat 00:30 gibi yapıp yattık...İtiraf ediyorum aslında ben yatmayacaktım , banyoda 20-25 dakikalık işim daha vardı ama eşimin tekrar uyanmasına gönlüm razı olmadı...Sabah servisimi bir iki saniye farkı ile kaçırıyordum...Allahtan öyle bir şey sözkonusu olmadı da firmaya gelinceye kadar serviste birazcıkta olsa gözlerimi dinlendirebildim...Buarada haftasonu yardımcı teyzem gelecek , kendileri normalde onbeş günde bir geliyor fakat bu dönemde tatil , bitmeyen haftasonu kaçamakları ve eşimin yurtdışında olması nedeniyle annemlere misafir olmam bu periyodu biraz aksattı...Aksama nedeniyle de biriken işleri birer ikişer kendim yaptım...Şimdi gelen bayram olunca temizliği de bir başka oluyor değil mi?Öğlearası molamız sona erdi...Çalışmam gerek...Görüşmek üzere...

2 Ekim 2007 Salı

RAMAZAN FAALİYETLERİ...

Ramazan ayının sonlarına yaklaştığımız bugünlerde iftar davetlerimden bahsetmek istedim...Bu sene işlerimizin yoğunluğundan dolayı çok arzu etmeme rağmen arkadaşlarımızı değil sadece ailelerimizi misafir edebildik...





Annelerimiz ve babalarımızın misafir olduğu iftara ait menüde ;


Tarhana Çorbası ,


Saray Usulu Biftek Sarması ,


Kremalı Patates ,


Pilav ,


Patlıcan Herse ( Közlenmiş Patlıcan ) ,


Gavurdağ Salatası ,


Profiterol ,







Ağbim ve ablamların ( eşimin ) misafir olduğu iftara ait menüde ;


Tarhana Çorbası ,


Milföy Kasesinde Dana Et Sote ,


Taze Soğanlı Piliç Sote ,


Peynirli Patates ,


Pilav ,


Gavurdağ Salatası ,


Armutlu Milföy Tatlısı bulunuyordu...


Önemli olan sevdiklerimiz ve değer verdiklerimiz ile güzel zaman geçirmekti...Büyüklerimizin misafir olduğu akşam zaman bol sohbetli geçerken , yeğenlerimizin ( buarada ağbimin bir oğlu , ablamın ise bir kızı var ) olduğu akşam ise onları izlemek ve fotograflarını çekmek ile geçti...


Blog sahibi olacağımı bilseydim , o güzel yemeklerin fotograflarını çekerdim...Zannedersem içime biraz doğmuş masanın fotografını çekmiştim...Fakat bilgisayara aktarmadım , şimdilik acemiyim , bir blog sahibinin donanımlarına en yakın zamanda sahip olacağım....Bu donanımlar nedir?Şartlar ne olursa olsun fotograf makinan tıpkı bir organınmış gibi yanında taşınacak ve yine içinde bulunduğun durumun elverişli olup olması düşünülmeden zira çok anlamlı ve güzel kareler sırf sen çekiniyorsun diye kaçabilir power düğmesine basılacak...Görüşmek üzere...

MERHABALAR.....




Evimin bir tanecik kızı olarak saltanatımı sürdürürken hayatımın aşkı ile karşılaşıp evlenmemiz yemek pişirme problemimi ortaya çıkardı...Bu problemi portakalağacı , pembelinin mutfağı' nı sessiz ama yakından takip ederek iki yıl içersinde çözdüm...Ardından zilsizzarife , böğürtlengöz , aşkböcüğümveben , kakaolusevgi , topluiğne ile tanıştım...Tanıştım derken takip etmeye başladım...Ne güzel olduğum yerden sessiz sedasız sizleri takip ediyorken bloglar birer ikişer şifreli olmaya başladı...Davetiye almak için e-mail göndermeme rağmen herhangi bir cevap gelmeyince benim blog oluşturma zamanımın geldiğini anladım...


Yoğun bir iş temposunda çalışıyorum , ev işleri , aileler derken umarım istediğim zamanı bloguma ayırırım...Görüşmek üzere....