Canım Ağbiciğim Doğum Günün Kutlu Olsun.....Sana yakışan bir günde doğmuş olmanın gururunu yaşıyorum......
Çok uzun sayılmayacak bir aradan sonra Merhabalar…Ben nerelerde miyim?Buralardayım da….Geçen hafta yaşanan üzücü olaylardan sonra kolum kanadım kırılmış şekilde dolaşıyorum…İlk verdiğimiz şehitlerimiz değil ama nedense çok etkilendim….Tıpkı cefakar , sabırlı milletimiz gibi benim için de bardağımı taşıran son damla niteliğinde idi bu yaşananlar…..Pazartesi günü yoğun bir işgününden sonra evde çok keyifsizdim….Bir o kadar da öfkeli…Salı günü akşamı ise biraz daha kendime gelmiş şekilde en azından eşimle birlikte yediğimiz akşam yemeğinden tat aldım…Yine aynı akşam eşim makale okurken ben de bu aralar her bayanın yapmakla uğraştığı yazlık kışlık kıyafet olayına girdim….Yatak odası dolapiçi örtülerini yıkayıp , ütüledim , dolap içlerini sildim….Ardından eşim ve benim gelecek yaz giymeyi düşünmediğimiz kıyafetleri ayırdım , diğer yazlık kıyafetleri hurçlara yerleştirdim ve kışlık kıyafetlerimizi çıkardım….Bu işlemin ilk yarısı olan eşimin kıyafetleri bölümünü Salı akşamı yapabildim , bitirdiğimde ise saat epey geçti….Çarşamba akşamı üniversiteden arkadaşımın yeni doğan bebeğini görmeye gittik….Yeni doğan dediğime bakmayın iki ayı geçmişti….Biz tatilde iken doğum haberini almış ve telefon ederek kutlamış idim….Bebek görmeye hemen gidemeyenlerdenimdir…Anne biraz kendini toparlasın , dinlensin , bebeğine alışsın , bebek ise anne karnından sonra hayatını devam ettireceği ortama biraz adapte olsun diye düşünenlerdenim…Üniversite grubum ile bebek bahanesi ile birlikte görüştük….Çok geç olmadan saat 22:00 gibi ziyaretimizi mümkün olduğunca kısa tutarak arkadaşlardan ayrıldık….Eve geldiğimizde eşim ile birlikte bir şeyler okuyup bir akşam önceki yorgunluğumdan dolayı saat 00:30 gibi yattık…Perşembe akşamı ise kışlık yazlık işlemini benim kıyafetlerim için de yaptım…Ama bu işlem oldukça uzun sürdü….Bayanların detayları şal , flar , kemer ,vs. aksesuarlarımdan dolayı ……Cuma akşamı bir akşam önceden hazır yemeğimiz sayesinde epey zaman kazanarak , çalışma odası olup kış aylarında benim çamaşır odası olarak kullandığım odayı temizledim , çamaşırlarımızı yıkadım ve astım….Eşimin annesinin biraz hasta olduğunu öğrenince içimize sinmedi ve annemlere gittik…Neyse ki annem iyi görünüyordu , nezle birazda yorgunluk….Annemlerden saat 00:30 gibi kalkıp evimize geldik….
Eşim ve ben gezmeyi , yeni yerler görmeyi oldukça seviyoruz….Resmi tatillerin haftasonu ile birleştirilip blok olan tatiller bizim ve gezilerimiz için harika olur…Ama bu sefer yazımın başında bahsettiğim ruh halinde olmam(ız) ve eşimin yetiştirmesi gereken bir tezi olunca….Bu üç günlük tatilde evdeydik….Cumartesi sabahı mümkün olduğunca erken kalktım….Kahvaltımızı yaptıktan sonra eşim çalışma odasına doğru ilerlerken ben de temizliğime başladım….Süpürdüm , toz aldım , yerleri sildim , mutfağı , banyoyu ve balkonumuzu temizledim…( temizledim kelimesi burada çok geniş bir anlam taşımaktadır….Zira sabah saat 10:00 sularında başlayan ve akşam saat 19:00 gibi biten haftasonu temizliği kıvamında olması gerekirken kantarın topuzunu kaçırarak sadece ders çalışan eşime kahve , meyva , çikolata ikramları yaparak küçük araların verildiği bir işlem… )

İşim bittiği gibi hazırlanıp eşim ile birlikte dışarıya yemeğe gittik…Aslında planlarımızda yemek sonrası sinemaya gitmek vardı…Fakat istediğimiz filmin saatini gördüğümde o kadar dayanabilir miyim diye kendime sordum…Zira birazcık!!! Yorgun gibiydim…Biz de eşim ile birlikte Carrefoursa’da bulunan kitapçıya gidip biraz kitaplara baktık , daha sonra evde film keyfi için birkaç CD , abur cubur , mizah dergileri aldık…Bir de evden çıkarken hiç düşünmediğim ama vitrinde görünce gözlerimin parladığı ve eşimin de bendeki ışıltıyı görmezden gelmemesi sonucunda iki adet biri mürdüm diğeri siyah olmak üzere ( mürdüm olan spor kapşonlu hırka , siyah olan ise klasik fakat kapşonlu kazak ) hırka ve kazak aldık….Eve geldiğimde mizah dergisinden bir tanesini okudum , aldığımız hırka/kazağı elde yıkama programında yıkadım ve günün verdiği yorgunluk yüzünden fazla bir şey yapamadan uyudum….

Miting sonrası ablamlar ile birlikte Misi Köyüne gidip , dere kenarında bulunan çay bahçesinde çay içtik…Fındık hanım oradaki ördeklere ekmek atıp biraz oynadıktan sonra havanın serinlemesi ile birlikte evimize geldik….Eve gelip zaman kaybetmeden piliç sote ve pilav yaptım ve akşam yemeğimizi yedik…Eşimin takip ettiği diziye kadar tüm ütülerimi açık televizyon karşısında fakat televizyon seyretmeden yaptım….Eşimin dizisini beraber seyrettikten sonra eşim çalışma odasında makalelerin yanına giderken ben de oturma odasında cips , mizah dergilerim ve CD filmim ile birlikte baş başa kaldım…
Pazartesi günü ise sabah çok hafif bir kahvaltı sonrası , biraz ortalığı topladım , bir gece öncesi bitiremediğim filmin ikinci CD’ sini izledim….Daha sonra cumartesi gününden eşime söz verdiğim mercimek yemeğini yaptım...Mercimek yemeğim pişerken haftaiçi yemek yaparken büyük kolaylık sağlayan soğan poşetlerini hazırladım…Soğanları rondoda kıydıktan sonra birer yemeklik olacak şekilde buzdolabı poşetlerine koyup , poşetlerin havasını alarak ağzını bağlıyor ve derin dondurucuya koyuyorum….Haftaiçi ise akşama yapacağım yemeğe göre sabah evden çıkarken poşetlerden bir tane alıp buzdolabının normal rafına koyuyorum , eve geldiğimde çoktan çözülmüş olduğu için zaman kaybetmeden yemeğin soğanını kavurmaya başlamış oluyorum bile….Yemeğimizi piştikten sonra soğumasını bile beklemeden yiyip , hazırlanıp evden çıktık….29 Ekim biricik ağbimin doğum günüdür…..Ağbime doğum günü hediyesi , enişteme ise gecikmiş doğum günü ve yeni işi için hediye , evimiz için sebze / meyva alıp annemlere gittik….Hayam ile birlikte çok eğlenceli zamanlar geçirip , canım ağbimin doğum gününü kutlayıp , bir haftadır görmediğim annem ve babam ile sohbet edip saat 23:30 gibi evimize geldik….